Yakın gelecekte yollarda yoğun olarak elektrikli arabalar boy gösterecek. Talep artışıyla birlikte birçok ülke üreticisi yatırımlarını bu yönde geliştirmeye devam ediyor. İsveç’li ünlü markalar arasında yer alan Koenigsegg, bu trende ayak uydurarak ciddi nakit ortaklığı ile yine kendi gibi yerel bir marka ve kıtalar arası bir şirket ile ortaklık kurdu.
İflas eden İsveçli otomobil üreticisi Saab’ın kalıntıları üzerine inşa edilen şirket, Çin’li Evergrande Health ile ortaklık kurarak süper otomobil üretimi için kolları sıvadı. İlk olarak elektrikli süper araba projesi ve deha ilerisi için farklı projelere destek bulan Koenigsegg yaklaşık 171 milyon $ yatırım ile dünyanın bir numarası olmayı hedefliyor.
Kurulan ortaklık şirketinin % 65’ine sahip olan Koenigsegg, Ferrari, Lamborghini ve Bugatti gibi markalara kolayca yenilebilecek nispeten küçük bir otomobil üreticisi. Çeyrek asrı aşkın bir süredir şirket hızlı süper otomobiller üretmeye ve aynı zamanda yüksek performanslı esnek yakıtlı motorlar, camsız motorlar, sabit oranlı şanzıman, elmas kaplı karbon fiber gibi yeni teknolojik otomotiv ürünleri üretti. Saab markasının mühendislik ürünlerinin devralınmasıyla eski markanın altyapı ve diğer platformlarını da üretmeye başlayan şirket, 2015’ten beri Çin’de Saab 9-3 sedan’ın tamamen elektrikli bir modelini aynı marka ismiyle üretiyor. Dev yatırım ve ortaklıktaki ana fikir, markasına ait elektrikli otomobilleri kendi başına yapmak. Ancak küçük üretim ölçeği şirketi bazı sınırlılıklara zorluyor.
Şirketin kurucusu ve CEO’su Christian von Koenigsegg, özellikle Elon Musk, 2017’de Tesla Roadster konseptini açıkladıktan sonra elektrikli aktarma organları teknolojilerine daha fazla yatırım yapmakla ilgilendi ve ürettikleri teknolojiler için modern multi-milyon dolarlık supercar’ı utandırabilir olmalı hedefine çok yakın görünüyor. Koenigsegg’in, dünyanın dört bir yanındaki elektrikli arabaları üreten ya da yapmayı planlayan çok sayıda üreticiden farklı olarak yeni elektrikli arabalar geliştirmek için teknik uzmanlığına ihtiyaç duyuyor. Dünyanın en yetenekli mühendis ekibinden biriyle bir diğeri arasında elektrikli mobiliteyi ilerletmek için para harcamaya hazır bir şirket arasında bir işbirliği olması beklenen hedefe çok daha kısa yoldan ulaşılabileceğinin işareti olabilir.
Esasen Koenigsegg, sıfır emisyonlu bir süper spor otomobil yapmakla ilişkilendireceğiniz ilk otomobil üreticisi değil. Bir sonraki modelinde sadece co2 nötr değeri değil aynı zamanda uygun fiyatlı da olması hedefleniyor. İsveç firması aşırı isteklerine cevap verdiği müşterilerine benzersiz modeller geliştirdi ve bu süper spor arabalar için ciddi fiyatlar söz konusu oldu. Örneğin, Agera RS modeli 2 milyon $’ın üzerinde fiyat ile piyasaya girdi. Kısaca markanın güzelliklerinden yararlanmak için ciddi zenginliğe ihtiyaç var. Bir diğer konu ise bu büyüklükteki ekonomik değerleri ödemeye hazır olanların otomobillerini garajlarında görmek için oldukça fazla beklemeleri gerekiyordu. Markanın üretim hattı oldukça titiz ve sınırlı. İsveç otomobil üreticisinin 12 ayda bir üretim tesisinden çıkan yirmi araç bu sınırın alışıla gelinmiş hali. Bahsedilen süper elektrikli araba için bu gün sipariş verildiğini düşündüğünüzde ise birkaç yıl beklemek olağan görünüyor. Bunların hepsi nispeten beklenti yada dedikodu olarak ortalıkta dolaşıyor. Koenigsegg, kurucusu ve sahibi Christian von Koenigsegg’in Top Gear’a verdiği demeçte, halen 1.14 milyon $ civarında bir fiyat düşünmeye devam ettiklerini ve yılda yüz elektirkli araba civarında bir üretim hattı olacağını söylüyor.
Christian von için ilk hedef, yaklaşmakta olan Tesla Roadster 2.0’a ciddi bir ders verecek üstün bir elektrikli araba üretmek. Geliştirme hayalini kurdukları süper spor elektrikli arabanın Regera gibi 1500 hp’den daha fazla güç üreten ve FreeValve kamless içten yanmalı teknolojisine sahip bir melez olması söz konusu.
Bahsedilen melez teknoloji için detay veren Christian von, FreeValve’in Koenigsegg ile kardeş şirket olduğu ve 2000 yılında yeni bir tür kamfree-ICE geliştirmeye başladığı. Bahse konu teknoloji, Eksantrik mili yerine, FreeValve motorunun her valf için bir pnömatik-hidrolik-elektrik aktüatörü olması, Motorun ECU’suna, her bir valfin kesin açılma ve kapanma konumu ve yanma döngüsü boyunca zamanlaması üzerinde tam kontrol olarak tanımlanıyor. Bu teknoloji, maksimum performans veya en düşük emisyonlar ve en büyük yakıt ekonomisi için veya aralarında bir yerde ayarlanmasını sağlıyor. Ayrıca Christian Von Koenigsegg, “FreeValve teknolojisi göz önüne alındığında Otomobili, -30 dereceye kadar olan saf alkolle çalıştırabileceklerini, bu nedenle fosil yakıt karışımına gerek kalmayacağını söyledi. Yeni otomobilin neye benzeyebileceğine gelince, otomobil üreticisinin süper araçlarından biraz farklı bir formatı olan bir şey düşündüklerini, hala el yapımı ve süper ve özel ancak, beklentilere göre daha ekonomik bir tasarım yaptıklarından bahsediliyor. Agera ve Regera’nın daha önce yaptığı gibi piyasayı sallamak için tam zamanında; 2020 içerisinde, ortaya çıkması ise meraklıları içinbaşka bir sürpriz olacak.