Elektrikli arabaların tarihi geçmişleri, sanıldığı gibi modern yüzyıl içerisinde yer almıyor. Gerçek bir otomobil olarak ilk yollara çıkan elektrikli arabanın imal tarihi 1884. Hatta bu araçtan bir adet ülkemiz topraklarında da yer alıyordu. II. Abdülhamit han hazretleri tarafından İngiliz üreticiye sipariş edilmesi üzerine, 1888 yılında teslim edilen aracın özellikleri o kadar iyiydi ki, Abdülhamit han tarafından aracın mühendisleri özel olarak ödüle layık görülmüştü. Dünyanın içinde bulunduğu şartlar gereği, bu çalışmalar uzunca bir süre ortalıkta görünmedi. 1916 yılında bir mucidin tasarımıyla yeniden gündeme gelen elektrikli arabalar, belirli ihtiyaçlar gereği günümüze hatta geleceğimize doğru hızla ilerliyor.
Ünlü Amerikalı komedyen Jay Leno, büyük bir otomobil meraklısı. Kendine has garajında sergilediği arabalar arasında tarhin derinliklerinden çıkmış modellerden, zamanına damga vuran performans arabaları yer alıyor. En eskisinin 1906 model Stanley Steamer olduğu ve bu araç için otomobil yerine lokomotif tanımı yapılmasındaki en büyük sebep, buharlı bir motora sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Görünüşte modern bir araç olarak tasarlanmış model üzerindeki tek elektrikle çalışan aksam, sis farlarıdır. Tarihin 1900’lerin başı olduğu tekrar düşünüldüğünde, bu araca kıyasla sadece 10-15 yıl sonralarına isabet eden elektrikli otomobiller, günümüz mühendisliklerinden daha hayret verici çalışmalar olarak kabul edilebilir. 20’li yıllar ve sonrasında hızla yaygınlaşan elektrikli otomobiller, yüksek benzin fiyatlarına alternatif bir arayış için icat edilmeye başladı. Başta İngiltere olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri ve bazı küçük Avrupa kentlerinde farklı yıllarda çok farklı özelliklere sahip elektrikli otomobiller, yollarda boy göstermeye başladı. Gelişen ticaret ve ekonomi alanlarıyla birlikte elektrik firmaları ile otomobil markalarının ortak girişim projeleri de ilerleyen yıllarda kendini gösteren modeller ile ortaya çıktı. Ancak beklentiler doğrudan güçlü ve konforlu araba modellerine doğru şekillenerek, günümüzdeki haline ulaştı. Şimdiden sonra ise organik yakıtların dünyamıza verdiği zararları ortadan kaldıracak teknolojiler üzerinde yoğunlaşan AR-GE çalışmalarıyla elektrikli araba modelleri yaygınlaşmaya başladı. Yapılan tasarımlar, sadece motor tekniğindeki değişim ile sınırlı değil. Oldukça etkileyici teknik olanaklar ile üst düzey güç ve performans sunan elektrikli arabalar, gelecekte otomobil meraklılarının anlayışlarını ciddi biçimde şekillendirecek.
Sahne ortamından sonraki hayatı, otomobiller olarak bilinen Jay Leno’nun gelecekte klasik otomobillerin küçük spor araçlar ve elektrikli araba modelleri olacağı düşüncesi boş değil. Koleksiyoner olarak ünlü bir yüze ait bu düşünceler, ilk üretim Hybrid ve tam elektrikli modellerin, yakın bir zamanda çok daha gelişmiş tasarımlardan sonra müzelik olacağı, maddi değerlerinin daha önceki klasik otomobiller ile yarışacağı ve ticari problemler gereği dev markaların logo ve isimlerinin bile koleksiyonlar tarafından takip edileceğini düşünen Leno, bu konuda son derece haklı görünüyor. Zira teknolojinin imkanları oldukça, ciddi şekilde değişirken, markaların pazarlama teknikleri ve rekabet konusundaki başarılıyla, ortadan kalmaya yüz tutmuş kadim otomobil firmaları mevcut. 100 yaşındaki elektrikli araba hangisidir? Hiç elektrik aksamı olmayan ancak far ve sis lambalarına güç veren elektrik ünitesiyle ilklere imza atan 1906 Stanley mi, yoksa II. Abdülhamit han’ın da deneyimlediği İngiliz tasarımı mı? Aslında ilk elektrikli Hybrid araba 4 silindirli benzinli motoru olan ve elektrik ünitesiyle takviyeli bir güç üreten, sürüş esnasında şarj olan, dört kişilik Dr. Stainmetz’in 1920 de tanıttığı model, günümüz elektrikli arabalarına en fazla benzeyen model olarak kabul edilebilir. O zamanın konfor şartlarını görmezden gelir ve sadece teknik yönden değerlendirdiğinizde, elektrikli arabaların atası olarak 1920 model otomobil kabul edilebilir.