Tatiller, iş gezileri, okul yolları, alışverişler ve daha birçok konuda ve ihtiyaç adına, türlü konfor ve güvenlik farklılıklarına rağmen otomobiller, modern hayatın vazgeçilmezi haline geldi. İnsanlığa sundukları kolaylıkla rağmen bir o kadar da sağlık ve çevre kirliliğine sebep olan arabalar için tüm Dünya top yekün çözüm arayışlına girdi. En iyi çözüm olarak, elektrikli arabalar birer birer tanıtılmaya ve yollarda boy göstermeye başladı. Gelecekte teknolojik gelişmeler ile daha etkileyici modellerin müjdeleri ise üreticilerden adeta bir yarış havasında, meraklılarına sunuluyor. Bu noktada elektrikli arabalar için farklı ve karşıt görüşlerde türemeye başladı. Adeta şehir efsanesine dönüşen olumsuz söylentiler, elektrikli araba kullanmayı düşünenlerin kafalarını karıştırıyor. Elektrikli arabalar hakkında en yaygın 4 şehir efsanesi ise şu şekilde;
1Elektrikli arabaların enerji tüketimi
Tam kaynağından, evlerimize kadar elektrik üretimi ve iletimi oldukça karmaşık ve fazla yol tüketen bir işlemdir. Kalabalık otomobil varlığı ise bu konudan etkilenmeyecektir zira, muazzam enerji santralleri tek bir istasyondan binlerce elektrikli arabaya enerji sağlayabilir. Ayrıca düşünüldüğü gibi mobil olmaları da gerekmiyor. Bu noktada enerji üretiminden yayılan kirlilik, sabit kalır. Elektrikli otomobiller için enerji kaynakları, ekstra çevre kirliliğine sebep olmaz. Petrol istasyonlarıyla kıyaslandığında, elektrikli araba enerji kaynakları, neredeyse sıfıra yakın ekstra kirlilik kaynağıdır.
Ayrıca elektrikli motor büyük ya da küçük olsun, organik yakıtlar ile hareket eden arabalar ile kıyaslandığında, yüzde 70’lere varan tasarruf elde edilir. Petrol türevleriyle çalışan motorlarda, günümüzde en fazla yüzde 20’lik tasarruf sağlana bilmektedir. Yine petrol çıkartımı, rafineri işleri, sevkiyatları gibi kirlilik kaynakları göz önüne alındığında, elektrikli arabaların enerji tüketimi, hayali kurulan tasarruf ve çevreciliğin anahtarıdır.
2Elektrikli Arabalarda Pil ve Batarya
Akıllara gelen ilk soru; elektrikli arabaların kullandığı pil ve bataryaların çevre sorunlarına yol açıp açmadığıdır. Elektrikli olmayan klasik arabalar da akü gibi pil setleri kullanmaktadır. Bu konuda imha ve geri dönüşüm konusunda, son derece başarılı çözümler üretilmiştir. Özellikle yeniden dolum ve uzun ömürlü pillerin üretimleri, standart kaygıların çok uzun yıllar yaşanmamasını sağlar. Yeni nesil pil teknolojileri için çalışmalar ise halen sürüyor ve yakın gelecekte çevrecilik adına, en iyi çözüm kullanıcılara sunulacak. Bu noktada en sık rastlanan Li-iyon bataryaların, çevrecilik adına neredeyse kusursuz oldukları söylenebilir.
3Elektrik Talebi ve Arz Dengesi
Elektrikli arabaların yaygınlaşmasıyla birlikte, artık hayatımızda su gibi önemli bir yer tutan elektriğin, yeterli olup olmayacağı kaygıları, diğer bir şehir efsanesi olarak dile getiriliyor. Örnek olarak Avrupa’da kalabalık bir ülke ile bir tez sunmak gerekir ise;
Almanya’da yılda 10.000 km yol kat eden 40 milyon araba olduğunu varsaydığımızda, bir elektrikli arabanın 100 km için ortalama 20 kWh elektrik tükettiği, ülkedeki tüm araçların EV ile değiştirildiği, böylece yıllık 80.000 milyon kWh tüketim kaçınılmaz olur. Kişi başına enerji tüketimi şuanda 6,600 kWh ortalamasında olan Almanya’da, elektrikli arabaların varlığı, bu tüketimi 7,600 kWh civarlarına çıkartacaktır. Elde edilen ortalama tüketim ise Rusya, Belçika ve Japonya gibi kalabalık ülkelerin seviyesinden çok düşük kalır.
Bir diğer örnek ise yaklaşık 1 litre yakıtın kullanılabilir şekilde, kaynağından otomobillere kadar gelmesi için 1,6 kWh enerji tüketildiği düşünüldüğünde; bu orantılar ile elektrik talebi ve arz dengesi, artan organik yakıtlı arabalara göre, elektrikli arabaların daha az enerjiye ihtiyaç duyacağını ortaya koymaktadır.
4Menzil ve Şarj
Menzil ve şarj endişelerini şehir efsanesine dönüştürenlere ilk somut cevap, yakıta ihtiyaç duyan elektrikli arabanın, istasyonlara kadar sürülerek ekstra maliyete sol açmayacağı hatırlatılır. Evinizin önünde park ve yerinde şarj olanağı, menzil konusunda petrol türevi motorları olan arabalara göre, büyük avantaj sağlar. Yapılan etkileyici bir araştırmada ortaya çıkan sonuçlar ise şarj ve menzil konusundaki efsanelerin, ortadan kalkmasında büyük rol oynadığıdır. Altı Avrupa ülkesi kişisel seyahat ortalamalarını ortaya koyan araştırma; İtayla için 15 km, İspanya için 35 km gibi menzil değerlerini elde etti. İngiltere’de 40, Polonya’da 60 km’lik menziller ise altı Avrupa ülkesi içerisindeki en uzun değerlerdi. Anket sonucu olarak elde edilen değerler, günümüzde ekonomi sınıfı bir elektrikli arabanın, tekbir şarj ile kolayca kat edebileceği mesafeler olarak yer aldı ve bu mesafeleri, aylık ortalamada defalarca tekrarlayabileceğinden söz edildi.