Kobalt Elektrikli Arabaların Kirli Sırrı mı?

Elektrikli araba batarya setlerinde ciddi miktarlarda kullanılan (Co) Kobalt madeni üretiminin yaklaşık % 60’ı orta Afrika ülkesi Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden geliyor. Kobalt elektrikli arabaların kirli sırrı mı? sorusuna neden olan ise Co işçilerinin hakları ve otomobil sektöründeki dev markaların bu hakları nasıl koruduklarıyla ilgili.

Jeoloji ya da elektrik mühendisliğiyle ilgilenmeyenler için kobalt, pek akla gelmeyen bir kimyasal maden olarak kalır. Ancak günümüzde ve gelecekte hemen hemen tüm Li-iyon pil ve batarya setlerinin kalbi sayılacak bir bileşiktir. EV’ler ve PHEV’lere can veren Lityum katot yapısına sahip piller de ciddi miktarlarda kobalt kullanılır. Aslında bilgisayarlar, cep telefonları ve laptop, tablet ya da aklınıza gelen tüm seyyar bataryalı elektronik ürünlerde Co kullanılıyor ve miktarları oldukça düşük. Bir EV’de ise 6 – 12 Kg arasında oldukça muhteşem boyutlarda kobalt kullanımı söz konusudur. Elektrikli ya da hybrid arabaların popülerliği arttıkça; sadece 2030 yılına kadar, 120.000 ton kobalt kullanımı söz konusu olacak. Fiyatı ise 2013 yılı itibariyle kobalt’ın ton başına 17.000 £ olan fiyatı, bugün yaklaşık 44.000 £ seviyelerine yükselmiş durumda. Politik istikrar sorunları yaşayan orta Afrika ülkesi DR Kongo, madenin tüm dünyadaki üretiminden; % 60 gibi büyük bir kısmından sorumlu. Kongo kobalt’ını (%20 bakır %40 nikel) geleneksel yöntemlerle el yordamıyla çocuk işçilerin ağırlıkta olduğu madenler üretiyor. Tüm süreçleri oldukça tehlikeli olan üretimde tahminen 200.000 çocuk işçi görev yapıyor.

Dünyaca ünlü Auto Express dergisi, başlıca EV ve PHEV üreticisi markaların kullandıkları (Co) Kobalt miktarlarını, DR Kongo’dan gelip gelmediğini ve işçilerin korunmalarıyla ilgili sorunluluklarını merak etti.

BMW

BMW, batarya tedarikçilerinin büyük kısmında DR Kongo kaynaklı kobalt kullanıldığını, “Yüksek Riskli” olarak adlandırdığı tedarik ve uygulamaya binaen yakın gelecekte Kobalt madenlerinden doğrudan ürün satın almayı planladığını beyan etti. Ayrıca marka sorunluluklarının bilinciyle yakın geçmişte Responsible Kobalt Initiative’in kurucu üyeliğini üstlendiğini vurgulayarak, madenin üretim, rafinasyon ve satış konusunda ciddi tedbirler alacağı projelerinin hazır olduğunu duyurdu.

Hyundai

Hyundai ciddi atılımları ve Uzakdoğu felsefi yaklaşımıyla Dünya markası olma yolunda ilerlerken, tüm iş ilişkilerinde dürüstlük, etik ilkelere dayanan, şeffaflık ve tedarik zincirinde açıklık ile korumacılık düsturlarını, korumaya dair taahhütlerinin olduğunu beyan etti.

Jaguar Land Rover

Jaguar Land Rover şirketi, kullandığı pillerinde DR Kongo kaynaklı madenler olduğunu kesin bir dille kabul ediyor. Tedarikçi şirket ile olan anlaşmanın “Çatışmadan Etkilenen ve Yüksek Riskli Alanlardan Sorumlu Mineral Tedarik Zincirleri” ile ilgili OECD kılavuzuna uygunluk güvencesi altında olduğunu beyan ediyor.

Kia

Bataryalarında kullanılan tüm madenleri farklı alanlardan tedarik eden KİA, mineral kaynaklarının sürekli gözetim altında olduğunu ve kalite için yeni tedarikçiler ve kaynaklara doğru yöneldiğini söylüyor. Markanın batarya üretimlerinde 8:1:1 (%80 nikel, 10 kobalt ve 10 manganez) formülünü kullandığı, yeni nesil EV ve PHEV’lerinde ise kobalt kullanımını iki katı kadar azaltmayı hedeflediğini söylüyor.

Mercedes

Mercedes-Benz şirketinin tedarik formülü bira karışık, ancak tüm kobalt tedariki ve sentezleme işlemleri, OECD kılavuz anlaşmalarına uygun şekilde yürüyor. Marka, tedarik zincirine ait özel bir harita çıkarmanın zor olduğunu ve madenciliğin kesin bir şekilde iyileştirilmesi gerektiğini söylüyor.

Mitsubishi

Mitsubishi yöneticileri, DR Kongo’daki kobalt ve diğer maden işletmelerinin faaliyetleri için ciddi insan hakları ihlalleriyle dolu olduğunu, faaliyetlerin daha insani koşullarda olması için sosyal sorumluluktan daha fazlasının gerektiğini beyan ediyorlar.

Nissan

Marka ciddi araştırmalar ile kullandıkları malzeme ve minerallerinde “insan hakları veya çevre gibi zararlı herhangi bir sosyal etkisi” olup olmadığını araştırmakta. Elde ettikleri sonuçlara göre ciddi endişelerin bulunduğu sorunlu maden işletmeleriyle karşı karşıya kaldıklarını öğrendiler.

Renault

Renault için pil tedarik eden LG Chem’e, maden ve tedarikçisini gözden geçirmeleri gerektiği söylenmiş. Verilen cevapta, kobalt madenleri ile çocuk işçiliğin bağlantısının bulunmadığı ve gelecekte aynı titizlikle tedarik zincirinin süreceği garantisi verildi.

Toyota

Toyota, etik olmayan yollarla elde edilen tedarik zincirlerinden kaçındığını ve sosyal sorunlara neden olacak ya da silahlı gruplara finans kaynağı olan madencilik işletmelerinden uzak durduğunu söylüyor.

Tesla

Tesla’nın kullandığı batarya setlerindeki kobalt’ın DR Kongo dışındaki ülkelerde faaliyet gösteren işletmelerden tedarik olduğunu söyledi. ayrıca yeni nesil pil setlerinde kobalt kullanımını azaltarak doğaya olan zararın en aza indirgeneceğini söylüyor.

Volkswagen Grubu

VW, bazı hammaddelerinin üretimiyle ilgili sosyal sorunların farkında olduğunu beyan ederken tedarikçileriyle sürekli ciddi diyaloglarda olduğunu beyan ediyor. Ayrıca VW bataryalarında kullanılan kobalt gibi madenler için standartlar ile dolu özel bir eritme tesisinin belgelendirilmesine yönelik yasal yaklaşımları destekliyor.

Volvo

Volvo markasının tüm kobalt ve diğer maden ürünleri, sorumlulukları ve yasalarına bağlı şirketler tarafından tedarik edildiğini söylüyor. Ayrıca OECD kılavuzunda yer alan şeffaflık ve izlenebilirliğin taahhütleri altında olduğunu beyan ediyor.

Peki ya Pil Tedarikçileri?

Auto Express, EV pilleri için üç ana tedarikçiyle bağlantı kurdu; LG Chem, Samsung ve Panasonic. Panasonic markası, pillerinde kullanılan kobalt minerallerini tedarik zinciri aracılığıyla inceleyen ve insan hakları ihlalleriyle ilgilisi olmadığını teyit eden tek firma gibi görünüyor. Diğer markalar ise bu konuda etkileyici bir beyanatta bulunmadılar.

Sonuç

Çelik, cam ve alüminyum gibi malzemeler için otomotiv tedarik zincirleri iyi bir şekilde oluşturulmuş. Ancak kobalt, firmaların henüz tam olarak çözemedikleri yeni sorunlar sunmaktadır. Elektrikli arabalar havamızın ve gezegenin geleceği için daha iyi olabilir, ancak üreticiler ve politikacılar temiz havanın başkalarının çalışma koşullarında sorunların olmadığından emin olmalıdırlar.

BİR YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın:
Lütfen isminizi yazın